HAK NEFESLERİ

HUBYAR SULTAN...

Arşullahda otururdu ya Resûl, 
Kerbela Çölü’;;nde olan savaşun, 
Cümle kulu farkederdi ya Resûl, 
Göründü gözüne çölü dedüler...

Şu cihanda gezer idi tüm ruhlar, 
Onların mekanın bilir arifler, 
Ta ezelden sırda idü güruhlar, 
Değmeden bilir mi hali dedüler,...
 
Doksan bin er danuşuğa geldüler, 
Onlar hesabını orda kurdular, 
Cümle erler hep nasibin böldüler, 
Budur evliyanın yolu dedüler...
 
Kadıncık ana der daha er vardur, 
Daha özge kisbi güzel kâr vardur,
 Hak batın Ali türlü sır vardur, 
Gönderin Selman’ı gelir dedüler...


Gözlekçüde destur aldı yürüdü,
Bir mübah dağ gördü eğlendü durdu, 
Bir kol uzattılar bir tek el gördü, 
Bu gelen kudretin eli dedüler......
 
Devran ettü cümle âleme vardu, 
Dolandı cihânı takadu durdu, 
Suluca Höyük’;;te güvercin gördü, 
Öter Ali İmran dili dedüler..... 

Niyaz etti ordan yana yürüdü, 
Evel bir çift idi sonra bir gördü, 
Buyurun erenler istiyor dedü, 
Arifler kıramaz teli dedüler

Gözlekçü de ordan erlere geldü, 
Eyvallah deyüben hem dara durdu, Gördüğü hikmeti vasfeyle dedü, 
Dava eyledün mi eri dedüler....... 

Dedüler az çoğamı çok azamu, 
Şimdi gönderelim alur şahinü, 
Endim seyredelim şahin yuvanu, 
Herkes hizmetini bülür dedüler.......
 
Dedü ki er ere böyle kıyar mu, 
Dedü ki er ere hışım eder mü, 
Sayru olan bu sırları duyar mu, 
Oda yoluyunan olur dedüler......

Göverçin dal üstünde dururdu, 
Güzel gözlerini erlere döndü, 
Çıraklar karadı poslar yörüdü, 
Besbelli ki bizden ulu dedüler....... 

Hâce Ahmed tercüman alma anca, 
Sevgi ile ceme Selman gelünce, 
Bektaş-i Veli de niyaz kılunca, 
Budur hasbahçenin gülü dedüler.,,
 
Hü dedüler oturdular demünce,
 Hızır dedem bile idi yanunca,
 Aşuğuyam yaşlar vardır didemce, 
Bahri olan yüzer gölü dedüler.,,,,,,, 

Çok muhabbet etti mana aştular, 
Cümle erler orda ikrarlaştılar, 
Nasibe düşeni hem bölüştüler, 
Ahmed Yesevi’;;de alır dedüler,..... 

Hubuyar’;;ım doğru yolu alırum, 
Özünüzü Hak turabı bilirüm, 
Sizin payınızdan gani olurum, 
Helal al rızanın yolu dedüler....... 

Söyleştiler ki bu yol cümlemizün, 
Yola müstahak hal cümlemizün, 
Bu yolun sahibi ikrârımızun, 
Soluğu sayan yolu alır dedüler....... 

Dedüler bu yolun soluğu sağdur, 
Bu yola gidenin hep yüzü ağdur, 
Bu yolun ötesi bir azimşardur,
 Bu şardan verilür dolu dedüler..

Hak Muhammed Ali ismi anıldu, 
Erler hep solukta gayet biridü, Hâce Ahmed sağ soluğa bağladu, 
Soluk bilen yolu bulur dedüler. 

Ortalığa darı çeci kurulsun,
 Sırr-ı Seddar bu meydanda bilinsün, 
Ulu kimdir gözümüze görünsün, 
Ezeli Bektaş-ı Veli dedüler.,,,,,,,,,,
 
Erler postunattı eğlenmez zerre, 
Eyvallah edüpde bağlandu darda, 
Bektaş-i Veli’;;ye gelince sıra, 
Attı Postun durdu beli dedüler......
 
Sultan Hâce Ahmed beraber oldu, 
İki gönül bir olup niyazi verdü, 
Erler orda gerçek uluğun bildü, 
Budur evliyanın yolu dedüler.,,,

Dediler Erlere tarığa yatun, 
Koyman gümanınız bir etek tutun, 
Bir olun birlikte ikrara yatun, 
Budur evliyanın şarı dedüler.

Cümle erler orda tarığa yattu, 
Hubyar Sultan anda tarığın tuttu, 
Engine konup gönüle yettü, 
Budur Hünkâr’;;ının gülü dedüler.

Dediler Hubyar’;;a sende gel uğra, Eyvallah deyüp bağlandı dara, 
Üç kere çalınca açıldı yara, 
Bu kan ne hikmettir gülüm dedüler.

Ol demde cümlesi dedüler Ali, 
Hubyar' ımsın dedi saruldu Veli, 
Yine sendeymiş yaremin emi, 
Dertlilere derman olun dedüler.....

Çok muhabbet eyledüler sır oldu
 İki uruf bir cesette göründü 
Matahlar derç oldu güfer verüldü 
Bizi ayrı bilen deli dedüler........ 

Erler kalktı meskenine yürüdü 
Herkes o anda yurdunu buldu 
Gönüller bir olup semaha girdü 
Özünü görene beli dedüler.......
 
Hubyar Abdal,Hakk bilen sultansın
Nice düşmüşlerin elin alansun 
Bunalana dar günleri gelensün 
Dertlilere derman olur dedüler..........







---ŞAH HATAYİ.........
 
Hü diyelim gerçeklerin demine Gerçeklerin demi nurdan sayılır 
On İki İmam katarına uyanlar 
Muhammed Ali'ye yardan sayılır.... 

Üç gün imiş şu dünyanın safası Safasından artık olur cefası Gerçek erenlerin nutku nefesi 
Biri kırktır kırkı birden sayılır.......

İhlas ile gelen bu yoldan dönmez Dost olan dostuna ikilik sanmaz Eri Hak görmeyen Hakk'ı göremez Gözü bakar amma körden sayılır 

Gerçek aşık menzilinde durursa Çerağ gibi yanıp yağı erirse Eksikliği kendözünde bulunursa 
O da erdir yine erden sayılır 

Şah Hatayi'm eydür Bağdad'dır vatan İkilikten geçip birliğe yeten Erenler yanında kıyl ü kal tutan Yolu dikenlidir hardan sayılır......... 




HACE AHMET YESEVİ

Talibim ben”söylerler, vallah, billah 
nâ - insaf;
 Nâmahreme bakarlar , gözlerinde yok insaf; 
Kişi malını yiyerler, gönülleri değil sâf; 
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük....... “

Pir hizmetini kıldık; tâlibim, diyip yürürler; Yiyip haram, mekruhu, torbalarına doldurdular; 
Gözlerinde nemi yok,halka içine girerler; Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.

 
Zâkirim diyip ağlarlar, akmaz gözünden yaşı
Gönüllerinde gamı yok, her an ağrıya başı; Düzen, hile kılarlar, mâlum Hüdaya işi; Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.

Tâlibim diye söylerler,gönlünde yok zerre şûr
Gerçek tâlibi sorsanız, içi dışı gevherdir
Hakk’a ayan sırları, dedikleri safâ nur; 
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük -



KUL HİMMET (FATİHA SURESİ) 


Bismillahi nur-u Hüdâ hakkı için 
Kalma günahlara el aman mürvet Elhamdülillah, dîdâr hakkı için Kalma günahlara el aman mürvet..

Rabbi'l-âlemîn Aliye'l-Mürtezâ 
Errahmâni'r-rahîm çektirme cezâ 
Hasan, Şah Hüseyin lütfeyle bize 
Kalma günahlara el aman mürvet

Mâliki yevmi'd-dîn'de ilmi buldum
 İmam Zeynel'den bir himmet aldım Bâkır'a Cafer'e tecellâ kıldım 
Kalma günahlara el aman mürvet

İyyâke na'büdü Musâ-i Kâzım 
İyyâke nesteîn benim niyazım 
İmam Rızâ'ya doğrudur özüm 
Kalma günahlara el aman mürvet.

İhdina's-sırâte'l-müstakıymTâki
Sırâte'l-lezîne Aliye'l-Nâki 
Yerin göğün arşın kürsün direği 
Kalma günahlara el aman mürvet..........
 
En'amte aleyhim geçmeden yetiş 
Ecel şerbetini içmeden yetiş
 Asker'i gam gussâ basmadan yetiş 
Kalma günahlara el aman mürvet.

Gayri'l-mağdûbi aleyhim bir ismi Şah'a
 Vela'd-dâlîn, âmîn ver Mehdi maha 
Bizi de varınca ulu dergâha
 Kalma günahlara el aman mürvet.

On Dört Mâsum-u Pak, on iki nâzır 
Üçler, Beşler, Kırklar, Yediler hâzır 
KUL HİMMET'im der ki bizdedir özür
 Kalma günahlara el aman mürvet.






Naci Derler Bir Güruha Uğradım

Naci derler bir güruha uğradım
Güzel Şah'ım yarlıgasın onları
Muhabbet ettik iradet getirdik
Anlar bizi sevdi biz de anları

Durdukları irfan bağ ile bostan
Silinmiş kalpleri gümandan pastan
Var anın gümanı haman bir dosttan
Arı gibi vızılaşır canları

Cümle bir gerçeğe demişler beli
Tesbihleri Allah Muhammet Ali
Meşrebi Hüseyni ismi mevali
Hüseyin aşkına çıkar kanları

Bir nefesten bir imama uyuldu
Birinin nefesi bine sayıldı
Kaynayuban birbirine koyuldu
Hüseyin aşkına akar kanları

İstemem Cennet'i göster didarı
Hulk-ı Muhammed'den almış kemali
Secdeye inmeden okur duayı
Aşıklar didara dönmüş yönleri

Sırat'ı Mizan'ı anda geçtiler
Benlik kalesini bunda yıktılar
Al geydiler yaslarından çıktılar
Geceleri bayram kadir günleri

Pir Sultan Abdal'ım gerçektir meydan
Özünü saçmıştır sıfat-ı Şeytan
Esrimiş Kırklar'ın içtiği meyden
Güzel Şah'tan koku duymuş canları

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol